matrax
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

matrax

zeki kayahan coşkun
 
AnasayfaduyurularGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Beşiktaş Tarihçesi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
kehlibar

kehlibar


Kadın
Mesaj Sayısı : 10
Yaş : 31
Kayıt tarihi : 13/08/08

Beşiktaş Tarihçesi Empty
MesajKonu: Beşiktaş Tarihçesi   Beşiktaş Tarihçesi Icon_minitimePerş. Ağus. 14, 2008 1:42 pm

Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü'nün Kuruluşu

Osmanli imparatorlugu'nun çöküs dönemiydi artik. Koca dev yavas yavas eriyor, bitiyordu sanki. Ve devir Abdülhamit devriydi.

Iste böyle bir ortamda Türkiye'nin ilk spor kulübü olan Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü kurulur. Kulüp, sayilari 26'yi bulan bir genç grup tarafindan Serencebey semtinde, 1903 yilinin Mart ayinda, sporun bir suç, bir kabahat olarak kabul edildigi bir zamanda, her türlü risk göz önüne alinarak Medine-i Münevvere Muhafizi Seyhülharem Osman Pasa'nin konaginda kurulur.

Kulübün kuruculari: Hüseyin Bereket, Mehmet Samil (Sapli), Ahmet Fetgeri, Mehmet Ali Fetgeri, Nazim Nazif (Ander), Tayyareci Fethi Bey, Behçet Bey, Haydar Bey, Sevket Cenani Bey, Mahmut Naci Bey, Cami Baykurt ve Serafettin Bey.

Ilk idare heyeti:
Baskan (Reis): Samil Osman Bey
Genel Sekreter (Umumi Kâtip): Hüseyin Bereket Bey
Spor Hocalari: Mehmet Ali Fetgeri, Ahmet Fetgeri Bey, Nazim Nazif Bey.

Kulübün Resmiyet Kazanması

3 Agustos 1909'da da Cemiyetler Kanunu çikarildi. Ayni yil içersinde Tepebasi Kislik Tiyatrosu'nda Beyoglu Mutasarrifi Muhittin Pasa'nin öncülük ettigi spor bayrami yapiliyordu. Azinliklarin kurduklari kulübler oradaydi. Dört Rum kulübü ilgi çekiyordu. Fakat bayramda bir tek Türk spor kulübü yoktu. Sadece birkaç Türk zabiti davetliydi. Ve onlarin arasinda Beşiktaş'li Refik, Mazhar, ve Fuat Bey'ler de vardi.

Muhittin Pasa spor yapan gençleri hayranlikla izledi, zaman zaman da alkisladi. Dayanamadi, "Su gençleri gipte ile izliyorum. Surada bir Türk kulübü neden yok? Halbuki bir kulübümüzü de törende görmeyi ne kadar arzu ederdim, bilemezsiniz." dedi.

Fuat Bey atildi:

- Pasam, aslinda 6 yildan beri Beşiktaş'ta böyle bir kulüb var. Ama biliyorsunuz ortami. Çalismalar gizli yapildi. Eger izin verirseniz...
- Yaa... Neden benim haberim yok? Hemen harekete geçilsin. Her türlu yardima hazirim. Vakit kaybetmeden gidin ve bana istidayi getirin.

Bunu takiben hemen toplandilar. Artik mektep olmayip kulüp olduklarina dair bir karari onayladiktan sonra da adlarini Beşiktaş Osmanli Jimnastik Kulübü olarak degistirdiler.


Beşiktaş, Cemiyetler Kanunu'nun kabülünden sonra resmiyet kazanmis ilk Türk spor kulübü olarak tarihe geçti. Beşiktaş semtinin Akaretler bölgesinde Sair Nedim Caesi'ndeki Sulh Mahkemesi binasi lokal olarak belirlendi. Ancak burasi küçük olup kulüp hizla büyüyordu.

Futbolun Spor Dalı Olarak Kulübe Katılması

Bir gün Valideçeşme'de gençler aralarinda konusuyorlar, egleniyorlardi. Içlerinden biri Taskisla yönünü gösterdi:
- Bakin alevlere... Taskisla yaniyor!
- Haydi gidip bakalim, orada ne oluyor?
Kosarak gittiler. Amaçlari yangini görebilmek ve hatta yardim edebilmekti. Taskisla'ya geldiklerinde ilgilerini baska bir olay çekti. O bölgedeki Ingilizler bir çesit spor yapiyorlardi. Iki takima ayrilmislar ve bir topun pesinde kosuyorlar, sayi yapmaya çalisiyorlardi. Hayranlikla bir süre onlari izlediler.
- Bu oyunu biz de oynayamazmiyiz?
- Oynariz
- Ama nasil? Bizim topumuz yok ki...
- Alalim su topu kaçalim.
- Olmaz, ayip olur...
O sirada top önlerine gelir. "Alalim su topu kaçalim" diyen Katip Tevfik dayanamaz. Topu alir, Ingilizlerin saskin bakislari arasinda kosmaya baslar. Arkadaslari da pesinden tabii...
Valideçeşme'ye geldiklerinde izlerini kaybettirmislerdi. Topu Refik Osman'in evinin bahçesinde saklarlar. Onlar Beşiktaş kulübünden degildiler. Ama Beşiktaş'ta oturan gençlerdi... ve böylece semte futbol topunu ilk getirenler olarak tarihe geçtiler.

1911 yilinin son aylariydi. Seref Bey Beşiktaş Osmanli Jimnastik Kulübü'ne gitti. Karsisinda Fuat Bey, Ahmet Bey, ve Mazhar Bey vardi. Kulübe katilmak istediklerini kendilerine bildirdi. Fuat Bey, Ahmet Bey, ve Mazhar Bey öneriyi sevinçle karsiladilar.
Valideçesme ve Basiret Külüpleri, Beşiktaş Osmanli Jimnastik Kulübünün çatisi altinda resmen birlestiler.
Seref Bey hic bos durmadi. Hemen calismalara basladi. Takimda yer alacaklar belliydi. Beşiktaş'in ilk futbol takimi su isimlerden kurulmustu: Resul Bey (kaleci), Ridvan Bey, Behzat Bey, Dr. Sabri, Sair Kazim, Sadi Baltalimanli, Dr. Mehmet, Asim Bey, Seref Bey, Dr. Ali, Fahri Bey.
Takim kurmak yetmiyordu. Eksikler çoktu. Forma yoktu. Ayakkabi yoktu. Top yoktu. Ama bulundu. Çevresinde sporsever olarak taninan Ipekçi Ihsan Bey gençlerin çaresi oldu, her eksiklerini tamamladi.
Zamanla ikinci ve üçünçü takimlar da kuruldu. Futbol Beşiktaş Osmanli Jimnastik Kulübünü'de bir anda kisa süre içinde birinci siraya oturdu.

Neden Siyah-Beyaz ?

Balkan savasindan Osmanli imparatorlugu yenik cikmisti. Koskoca Balkan topraklari artik yoktu. Ülkede bu durum büyük üzüntü yaratti. Özellikle gençler savasin sonucunu uzun süre kabullenemediler. Bu ortamda, adi daha sonra Beşiktaş Osmanli Jimnastik Kulübü olarak degistirilen kulübün üyeleri Balkan savaslarinda verilen kayiplarin anisina renkleri içinde bulunan kirmiziyi siyaha çevirmeye ve Balkan topraklari geri alinincaya kadar spor alanlarinda siyah-beyaz renklerle mücadele vermeye karar verirler.

Ama ondan sonraki yillarda Balkan topraklari geri alinamadigindan Beşiktaş'in renkleri kirmizi-beyaz'a döndürülmeden siyah-beyaz olarak kalir.

Kara Kartallar Ünvanı Nereden Geldi ?

1932-33 sezonunda Istanbul Amatör Ligi'nin bitmesine bir hafta kalmisti. Son maç Beşiktaş ile Fenerbahçe arasindaydi. Bu maç sampiyonu belirleyecekti. Fenerbahçe Beşiktaş'tan iki puan öndeydi. Dolayisi ile bir beraberlik Fenerbahçe'yi sampiyon yapmaya yetecekti. Beşiktaş ise mutlaka kazanmaliydi.
Beşiktaş tarihinde ilk kez sahaya bu maçta Beşiktaş simsiyah formalarla çikmisti. O matemin simgesiydi. Seref Bey'in kaybedilisinin acisini yansitiyordu.

Maç basladi. Fenerbahçe defansta kaliyor, bir puan için oynuyordu. Beşiktaş ise atak üstüne atak gelistiriyor ve gol atmak için yükleniyordu. Oyunun 24'üncü dakikasiydi. Nazim'in Fenerbahçe filelerine gönderdigi top tüm Beşiktaş'lilari ayaga kaldirmisti. Ancak hakem golü geçersiz saydi.

Oyunun büyük bölümü Fenerbahçe yari alaninda ve kalesi önünde oynandi. Ancak gol olmadi ve maç basladigi gibi 0-0 bitti. Bu sonuçla Fenerbahçe sampiyonluga uzanmisti.

Maçtan sonra konusanlar ligi ikinci sirada bitirmesine ragmen Beşiktaş'i öve öve bitiremiyorlardi.

- Ne takimdi öyle!
- 90 dakika içinde tam 66 kez akin yaptilar!
- Kartallar gibi saldirdilar.
- Evet. Aynen kara kartallar gibi...

Iste o siyah formalardan ve müthis futboldan sonra Beşiktaş sampiyonluga ulasamamisti ama büyük bir ünvan kazanmisti: KARA KARTALLAR.

Beşiktaş'ın Türk Gençliğine Hediyesi: 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı

1935 yiliydi. Beşiktaş Jimnastik Kulübü bir karar almisti. "****** Günü" düzenlenmesini istiyorlardi. Ulu önder sporu ve sporcuyu seviyordu. Öyle ise onun adina spor müsabakalari yapmak çok dogru olurdu.

Bu fikir hemen Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerine de açildi ve iki kulüpten de olumlu yanit alindi.

Tarih 24 Mayis 1935'ti. Fenerbahçe stad'inda yapilan ilk ****** Günü müsabakalarini binlerce kisi izlemisti.

Aradan kisa bir zaman geçmisti. Beşiktaş Jimnastik Kulübü, ****** Günü'nün her yil düzenlenmesini istiyordu. Ankara'da toplanacak olan Spor Kongresi'nde bu konu konusulabilirdi. Kongre'de kürsüye Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nden Ahmet Fetgeri çikti. Istanbul'da düzenlenen ****** Günü spor müsabakalarini anlatti. Sözlerine söyle devam etti: "****** Günü'nün tüm Türk gençligine maledilmesi için 19 Mayis Gençlik ve Spor Bayrami adi altinda her yil yapilmasini teklif ediyoruz."

Bu konusma alkislarla karsilandi. Konu ******'e açildi. Ulu önderin de onayiyla 19 Mayis Gençlik ve Spor Bayrami kutlanmaya baslandi.

Arabacılar Takımı Değil, Arabalılar Takımı

Ahmet Fetgeri Bey'in agzindan :

"Her bir devrin ileri gelenlerinin çocuklari olan pasazadeler, idman mahalli olan Osman Pasa Konagi'na gidip gelirken Dolmabahçe Saray arabalarindan istifade etmeye baslamislardi. Her hareketin goze battigi ve dedikodu mevzugu oldugu o günlerde yapilan bu seyahatler, halkin arkadaslarimiza "Saray arabalariyla gezen gençler", "Saray arabalilar" ve "ARABALILAR" seklinde isimler takmalarina sebep olmustur. O zamanlar samimi ve sicak bir ifadenin mahsulü olan bu tabirler, her halde zaman geçtikçe rakip taraftarlarca istismar edilerek "ARABACILAR" olarak degismis olacak..."


Kaynak:forzabesiktas.com
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Beşiktaş Tarihçesi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
matrax :: spOr dünyası :: Beşiktaş-
Buraya geçin: